Öğretmenlerin meşhur bir kısır döngüsü vardır. Ders anlat-Soru sor-Ödev ver-Sınav yap...
Sonra rutin başa sarar.
Arada elbette başka rutinler de vardır. Sınıfı susturmak, fotokopi çekmek, sinirli bir veliyle mücadele etmek, okulda amirlerle "kovalamaca" oynamak...
Ama işin özü en başta saydığım dört rutindir. Koç bunlardan sadece birini yapar: Soru sormak. Onu da bir farkındalık yaratmak için yapar. Bir bilgiyi test etmek için değil.
Öğretmenliğin yoruculuğu rutinlerin sonsuz tekrarından ileri gelir. Buna bir de öğrencilerin bireysel isteklerini eklediğinizde öğretmenler kolayca iletişim yorgunu olurlar. Evlerine gittiklerinde artık ses duymak istemezler. Kafaları zaten kaldırmaz.
Koç ise tam tersine bu rutinler sarmalından çıkar. Koçlukta sayısız olasılıklı görüşmeler vardır. Oradaki akış öğretmenin dersine göre çok daha az yapılandırılmıştır.
Koç, görüşmelerin kısır döngüye evrilmemesi için elinden geleni yapar.
Öğretmen öğrencilerinin zihnindeki soru işaretlerini gidermek için uğraşır. Onun her soru işaretine karşılık bir cevabı olmalıdır. En azından mesleki içgüdüsü böyle söyler.
Koçlar ise daha çok soru işareti yaratma peşindedir. Çünkü soru işaretleri çoğalan insanlar onları çözüme kavuşturmak için harekete geçer.
Beyin sorulara cevapsız kalamaz!
Koçluk ve öğretmenlik iki farklı meslek. Benzer tarafları olmakla birlikte ayrıştıkları çok fazla nokta var.
Yoksa biri diğerinden üstündür demiyoruz.
Koç öğretmen olarak sınıfına koçluk uygulamaları yapabilir, araçlarımızı kullanabilirsin. Sana onlarca aracı ücretsiz veriyorum.
Kişisel koç olarak sınıfın dışında da 1-1 eğitim koçluğu yapabilir, öğretmenlik mesleğinin yanına 2. bir altın bileziği takabilirsin. Bu noktada da işin business kısmına dair deneyimlerimi dinleyeceksin.
Seçim senin.
Eğer sana iyi geliyorsa beni ara, konuşalım.
0505 532 1256
Dr. Erdem Oklay, PhD
Öğretmen & Profesyonel Koç
Comments