#3 - Tesadüfler...

Bundan yıllar önce, henüz üniversite son sınıftayken ne olursa olsun yüksek lisans yapacağıma dair kendime bir söz vermiştim. Akademisyenliğe uzanan yolun ilk adımı olarak yüksek lisansı görüyor, iyi bir üniversitede yapmak istiyordum.
Aklımda da böyle bir üniversite vardı
"Tesadüf" bu ya o yıl eğitim bilimleri alanında önemli bir kongre benim üniversitemde düzenlendi. Üniversitenin doğal öğrencileri olarak elbette bizim dinleyici olarak katılmamızda sorun yoktu.
Yine "tesadüfen" katıldığım bir oturumda yüksek lisans için hedeflediğim üniversitedeki bir hocayla yan yana oturma şansı elde ettim. Oturum sonunda kendimi tanıttım ve "sizin üniversitenizde yüksek lisans yapmak istiyorum, acaba nasıl bir yol izlemeliyim?" diye sordum.
Bana mülakat için okuyup gelmem gereken 2 kitap önerdi. Bunları oku gel şimdilik yeter dedi.
Yine "tesadüf" olduğu üzere fakültenin çıkışında akademik bir yayınevinin standı açılmıştı. Hocanın önerdiği o 2 kitap tezgahta yan yana duruyordu. İkisini de hemen aldım. Kitapları 1-2 ay içinde bitirip mülakat tarihini beklemeye başladım.
Her şey harika gitti. Okuduğum o 2 kitap sayesinde mülakatta 120 küsür adaydan 1. olarak asil kayıt hakkı kazandım.
Bu kadar zincirleme "tesadüf" olur mu bilmiyorum. Ya da buna tesadüf değil de yazgı mı demeli?
Güzel bir sözdeki gibi "Nereye gittiğini bilen adama bütün dünya yol verirmiş"
Sizin hayatınızda da var mı böyle "tesadüfler?"